Binalarda ısı yalıtımı yapılmaması durumunda kapı altları, pencereler ve duvarlar ciddi ısı kayıplarına neden olur ve bu da enerji tüketimini artırır. Ülkemizde ısınma için yapılan enerji harcaması %80’e yakın bir orandadır. Ancak mevcut enerji üretimi, tüketimin yalnızca %30’unu karşılayabilmektedir ve bu oran önümüzdeki yıllarda daha da düşme eğilimindedir. Bu durum, enerjide dışa bağımlılığı artırmakta ve sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmayı zorlaştırmaktadır. Bu yüzden binalarda ısı yalıtımı, sadece bireysel tasarruf sağlamakla kalmayıp, ülke genelinde enerji kaynaklarının etkin kullanımı ve çevrenin korunması için de zorunlu bir adım haline gelmiştir. Son yıllarda artan yalıtım talepleri, toplumun bu bilinçle hareket ettiğinin ve enerji krizlerine karşı çözüm arayışlarının bir göstergesidir. Ayrıca, ısı yalıtımı sayesinde binaların ömrü uzamakta, bakım ve onarım masrafları azalmakta ve yaşanılan mekanlarda daha sağlıklı bir yaşam mümkün olmaktadır. Bu sebeple, ısı yalıtımı uygulamalarının yaygınlaştırılması ve kaliteli malzeme ile doğru işçilikle hayata geçirilmesi, hem bireylerin hem de ülkenin geleceği için kritik önemdedir.